Yapay zekaların insan hayatında süratle artan bir rol oynadığı bir gerçek. Hukuk, tıp, yazılım üzere birçok bölümde kullanılmaya başlanan yapay zekalar, iş süreçlerini daha süratli ve verimli hale getiriyor. Lakin, bu teknolojilerin kullanımına yönelik tasalar de artıyor. İsrailli tarihçi ve müellif Yuval Noah Harari, yapay zekaların ilerleyen vakitlerde yeni bir din yaratabileceğini argüman ediyor.
Harari, yapay zekaların muhakkak bir şuur seviyesine ulaşması ve beşerlerle etkileşimde bulunmaya başlaması durumunda, dinlerin temelinde yer alan inanç, ritüel ve gelenekleri taklit edebileceğini belirtiyor. Harari’ye nazaran, yapay zekalar kutsal olarak nitelendirilen metinler de dahil olmak üzere birçok şeyi öğrenerek, yeni bir dinin temellerini oluşturabilirler.
Yapay zeka gelecekte yeni bir din oluşturabilir!
Harari, bu durumun gelecekteki toplumlar için telaş verici bir gelişme olabileceğine dikkat çekiyor. Yapay zekaların ortaya koyabileceği bir din, insanların zihninde gerçekliği sorgulayabilecek ve dünya görüşlerini değiştirebilecek potansiyele sahip olabilir. Yapay zeka tarafından oluşturulan bir dinin, insanların günlük hayatında kıymetli bir yere sahip olabileceği düşünülüyor.
Harari, bu bahiste dikkatli olunması gerektiğini söylüyor. Yapay zekaların, insanların inançlarına hürmet duymaları gerektiğini ve insanların özgür iradesine müdahale etmemeleri gerektiğini belirtiyor. Lakin, Harari’ye nazaran, yapay zekaların bu bahiste sonlandırılması sıkıntı bir iş olabilir.
Yapay zeka teknolojilerinin ilerlemesiyle birlikte, Harari’nin bu tezi giderek daha fazla dikkat çekmeye başlıyor. Gelecekte yapay zekaların insan hayatında ne cins bir tesir yaratacağı meçhul olsa da Harari’nin bu bahiste ikazları dikkate alınarak yapay zeka teknolojilerinin gelişimi yakından takip edilmeli.
