Independent’ten Çağla Üren’in haberine nazaran iklim kriziyle gayret etmek için Güneş’i karartma usulüne başvuruldu. Güneş Jeomühendisliği ismi verilen bu formülde birçok soru işareti de mevcut. Formülün uygun yada makûs rastgele bir sonuca yol açacağı şimdilik bilinmiyor. Pekala, Güneş’i karartmak ne demek ve bu prosedür nitekim tesir ediyor mu? Haberin ayrıntılarına daima birlikte göz atalım.
Güneş’i karartmak için dev balonlar kullanıldı
Make Sunsets isimli bir etraf teknoloji şirketi, iklim kriziyle uğraş etmek için Güneş Jeomühendisliği metoduna başvurdu. Güneş’in tesirlerini azaltacak bu formülde Meksika’da yer alan Baja California eyaletinde içi kükürt dioksitle doldurulmuş 1,8 metre uzunluğunda helyum balonları gökyüzüne bırakıldı. Balonlar, Güneş’in tesirlerini uzaya geri yansıtacak ve sonuç olarak Dünya’nın atmosferi şuurlu bir formda değiştirilmiş olacak.
Güneş Jeomühendisliği fikri, 1989 yılında Harvard Üniversitesi’nde misyon yapan Profesör David Keith tarafından birinci sefer incelendi. O vakitten bu yana birçok defa lisana getirilse de birçok bilim beşerinin sonuçlarının belirli olmayacağı için bu riski almak istemedi.
Uluslararası Bilimler Akademisi tarafından geçen yıl yayınlayanan bir raporda iklim krizinin neden olduğu sonuçlar için bu tekniğin araştırılması gerektiği yazıyordu. Yeniden bu metodun ortaya çıkması birçok tartışma yaratmıştı. Ama bu sistemin kalıcı olmadığını da belirtmek gerekiyor. Güneş’in tesirleri bir mühlet sonra tekrardan Dünya’ya ulaşmaya başlıyor ve eski istikrar tekrardan devam ediyor.
Güneş Jeomühendisliği metodunu gerçekleştiren şirketin CEO’su Luke Iseman, bahisle ilgili yaptığı açıklamada Dünya’nın iklim kriziyle savaştığı bu periyotta var olan bir sistemi denememenin yanlış olduğunu belirtti. Ek olarak metodu ellerinden geldiğince süratli ve inançlı bir biçimde yürüttüklerini açıkladı. Ek olarak metodun kalıcı bir tesir bırakmamasından ötürü şirket, önümüzdeki günlerde balon bırakmaya devam edecek.
Güneş JeoMühendisliği usulü, tabiatta kendi kendine gerçekleşebiliyor
Filipinler’de 1991 yılında Pinatubo Dağı, patlayarak atmosfere 20 milyon tondan daha fazla kükürt dioksit püskürttü. Patlamanın üzerine sonraki yıl sıcaklıklarda düşüş gerçekleşti.
İklim krizini engellemek ismine bir öteki fikir de 1965 yılında Amerika Birleşik Devletleri Lideri Lyndon B. Johnson’a verilen bir raporda okyanusun yüzeyi parlatılarak güneş ışınlarının atmosfere geri yansıtılması önerisi yapılmıştı.
Siz okuyucularımız bu mevzu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce iklim kriziyle gayret etmek için neler yapılabilir? Görüşlerinizi Yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.
