Teleskopun yakın-kızılötesi spektrografı, galaksilerin birbirlerinin yörüngesinde yüksek süratlerde döndüğünü göstermekle kalmadı, tıpkı vakitte bunun erken galaksi oluşumunun bilinen en ağır alanlarından biri olduğunu da gösterdi. Yoğunluk, olağandışı bir biçimde gereğince yüksek ki, baş araştırmacı Dominika Wylezalek, bu alanda birleşen iki karanlık unsur “halesi” olabileceğini öne sürdü.
Kuasarın kendisi de olağandışı. Çok şık olmayan bir biçimde isimlendirilmiş SDSS J165202.64+172852.3, aslında az bulunan ‘normal’ kuasarlar kadar geniş bir ışık yelpazesi yaymayan çok kırmızı bir örnek. Bu objeler etkin galaktik çekirdekler olarak hizmet eder ve galaksilerinin merkezinde harika kütleli bir kara deliğe yuvarlanan gaz tarafından çalıştırılır.
James Webb teleskopu çok enteresan bir manzara yakaladı
Görüntü birebir vakitte Webb teleskobunun sensörlerinin gücünün de altını çiziyor. Hubble ve Gemini-North teleskoplarını kullanan daha evvelki çalışmalar, kuasarın çıkışlarını tespit etti, lakin birden fazla mesken sahibi gökada ortaya çıkarmadı.
Bunun üzere galaksi kümelerinin nasıl oluştuğunu ve muhteşem kütleli kara deliklerden nasıl etkilendiğini belirlemek için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Bununla birlikte, Webb bulguları, kuasarların akışları yoluyla yıldız oluşumunu nasıl boğabileceğinden bahsetmeden, insanlığın günümüz galaksi ağının nasıl oluştuğuna dair anlayışını geliştirmeyi vaat ediyor.
Bu tıpkı vakitte Webb tabanlı kuasar keşiflerinin yalnızca başlangıcı. Grup, Hubble datalarının, kuasarın etrafında dönen daha fazla galaksi olabileceğini öne sürdüğünü kaydetti. Bu tıpkı vakitte, cihan tarihinin birçok noktasındaki kuasarları tahlil etmek için Webb’i kullanan bir çalışma üçlemesinin birinci kısmıdır. Bu gayretler, önümüzdeki yıllarda kozmik evrime çok daha fazla ışık tutabilir.
