Washington Post’un haberine nazaran konferansın ileri gelenleri, fazladan iki günlük müzakerelerin akabinde pazar sabahının erken saatlerinde bir “kayıp ve hasar fonu” oluşturmaya karar verdiler. Varlığı iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında olan ülkeleri içeren bir kuruluş olan Küçük Ada Devletleri İttifakı, muahedeyi “tarihi” olarak nitelendirdi. Bununla birlikte, geçen yılki COP26 konferansından çıkan Glasgow İklim Paktı’nda olduğu üzere, COP27’nin içinde bulunduğumuz anın taleplerini karşılamak için son derece gerekli olan hareketi gerçekleştiremediği konusunda fikir birliğine de varıldı.
Konferans, ulusların karbon emisyonlarını azaltmak için yeni ve daha güçlü taahhütler üzerinde anlaştığını göremedi. The Post’a nazaran, Çin ve Suudi Arabistan, öbür birçok Afrika ülkesi üzere, tüm fosil yakıtların kademeli olarak kaldırılması davetine şiddetle karşı çıktılar. COP26 lideri Alok Sharma güçle ilgili bir unsurun “son dakikada hafifletildiğini” söyledi.
Küresel iklim krizine yönelik kritik müdahale!
Konferans ayrıyeten kayıp ve hasar fonuyla ilgili en değerli detayların birçoğunu önümüzdeki aylarda kimi sıkıntı soruları da yanıtlaması gerekecek bir komite tarafından düzenlenmesine karar verdi. Karar verilmesi gereken mevzular ortasında, tarihî olarak global olarak en büyük sera gazı emisyonu yayıcısı olan ABD’nin savunmasız ülkelere ne kadar ödeme yapması gerektiği yer alıyor. Konferans ayrıyeten Çin’den fona ödeme yapma taahhüdü alınamadan sona erdi.
Komitenin artık Dubai’de yapılacak gelecek yılki iklim toplantısı için teklifler hazırlamak üzere önünde bir yılı bulunuyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, hükümetlerin “adalete yanlışsız kıymetli bir adım” attığını, lakin nihayetinde dünyanın en savunmasız insanlarını iklim değişikliğinin en makûs tesirlerinden koruyacak taahhütleri yerine getirmekte yetersiz kaldığını söyledi. Guterres, “Gezegenimiz hala acil serviste” dedi. “Şimdi emisyonları büyük ölçüde azaltmamız gerekiyor ve bu, bu COP’un ele almadığı bir sorun.”
